Edebiyat yaşamına Flaubert'in çırağı olarak başlayan Maupassant, benzerine az rastlanır gözlem gücü, küçük ayrıntıları değerlendirme ustalığı ve doğru
Edebiyat yaşamına Flaubert’in çırağı olarak başlayan Maupassant, benzerine az rastlanır gözlem gücü, küçük ayrıntıları değerlendirme ustalığı ve doğrudan söylenenin gerisindeki ince alayla kaleme aldığı eserleriyle öykü türünü adeta yeniden tanımlamıştır. Olaylara, nesnelere hep dışarıdan bakan, okuru çok değişik çevrelerde, çok değişik insanlar arasında dolaştıran yazarın öykülerinin büyük çoğunluğu okuru hep derin bir gerçeklik duygusu içinde gülümsetir ya da ürpertir, ya da hem ürpertir, hem gülümsetir. Yazar, sıradan insanların yaşamındaki küçük dramlardan ve onların zihinlerini meşgul eden gündelik sorunlardan ironi dolu çarpıcı hikayeler çıkarır. Ay Işığı, Maupassant’nın on dört öyküsünden oluşan bir derleme. Özlü, güçlü, keskin, ekonomik anlatımla güçlendirdiği gerçekçiliği ve kurgudaki ustalığıyla öykü türüne yeni bir anlayış getiren yazarın bir derlemesidir.