AnasayfaEdebiyat

YUSUF HAS HÂCİP

XI. yüzyılın başlarında Karahanlı devletinin önemli kültür merkezlerinden biri olan Balasagun'da doğmuştur. Asil bir ailedendir. İyi bir öğrenim görer

Cemal Süreya
KAYGUSUZ ABDAL
GEÇİŞ DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI

XI. yüzyılın başlarında Karahanlı devletinin önemli kültür merkezlerinden biri olan Balasagun’da doğmuştur. Asil bir ailedendir. İyi bir öğrenim görerek kendi devrinde gerekli olan bütün bilgileri edinmiştir. Arapça, Farsça öğrenmiş ve bu dillerde yazılmış pek çok ilim ve sanat eserini okumuştur. Bilgisi, ahlâkı, dindarlığı ile halk tarafından çok sevilmiş ve büyük hürmet görmüştür.

 

Devrinin önde gelen bir bilgini ve fikir adamı olan Yusuf Hâs Hâcip’in yegâne eseri Kutadgu Bilig’dir. Elli yaşlarında iken Balasagun’da yazmaya başladığı bu eseri Kâşgar’da tamamlayarak (1069/1070) hükümdar Tabgaç Buğra Karahan’a sunmuş ve huzurunda okumuştur. İslâm kültürü ile yerli ve millî değerlerin kaynaşmasından oluşan bu eseri, aydın görüşlü bir hükümdar olan Tabgaç Buğra Han çok beğenmiştir. Bunun üzerine mükâfat olarak Yusuf a Karahanlılar sarayında vezirlikten, ordu kumandanlığından sonra en önemli mevki olan "has hâcip"lik (baş mâbeyncilik) görevi verilmiştir. Yusuf Has Hâcip’in bundan sonra ölünceye kadar devlet hizmetinde kaldığı anlaşılmaktadır.

Yusuf Has Hâcip tarafından meydana getirilen Kutadgu Bilig, İslâm medeniyeti etkisi altındaki Türk edebiyatının ilk ürünüdür. "Saadet veren bilgi", "mutluluk bilgisi" anlamına gelen Kutadgu Bilig devlet idaresini ve insanları saadete ulaştırma yollarını göstermek amacıyla yazılmıştır. Bu bakımdan kitapta gerek fert gerekse toplum olarak insanların hem dünyada hem ahirette mesut olabilmeleri için tutulacak yollar gösterilmektedir.

 

Kutadgu Bilig mesnevi şekliyle yazılmış manzum bir eserdir. Aruz ölçüsünün fe û lün / fe û lün / fe ûl kalıbıyla kaleme alınmış olup 6645 beyitten oluşmaktadır. Ancak eserde Türk millî nazım şekli olan dörtlükler de bulunmaktadır. Bunlar Kutadgu Bilig’i İslâmiyet öncesi Türk şiir geleneğine bağlayan örneklerdir. Yazar, Kutadgu Bilig’de Arap, Fars edebî geleneği ile eski Türk edebiyat geleneğini birleştirerek bir sentez yapmıştır.

 

Kutadgu Bilig Yusuf Has Hâcip’in din, ahlâk, devlet, siyaset, eğitim, yönetim ve halk üzerindeki görüşlerini anlatan bir öğüt ve siyaset kitabı niteliği taşır. Çok az rastlanan Arapça, Farsça kelimeler dışında eserin dili sade Türkçenin özelliklerini gösterir. Yazar eserinde halk arasında yaygın olarak kullanılan edebî söyleyişlerle, atasözü ve deyimlere de bolca yer vermiştir.

 

Kutadgu Bilig’in yazılışında karşılıklı konuşma tarzı kullanılmış; dört kavramı temsil eden dört kişi konuşturulmuşum Konuşturulan kişiler şunlardır:

Kün Togdı: Hükümdardır, adaleti temsil eder.

Ay Toldı: Vezirdir, saadeti temsil eder.

Ögdülmiş: Vezirin oğludur, aklı temsil eder.

Odgurmuş: Vezirin kardeşidir, kanaat ve akıbeti temsil eder.

 

Kutadgu Bilig dil ve edebiyat tarihimiz açısından olduğu kadar, kültür tarihimiz açısından da bir kaynak eserdir. Orta Asya sahasındaki Türk dil ve edebiyatının en önemli yadigârıdır.

 

 

Yusuf Has Hâcib ve Kutadgu Bilig

 

Kutadgu Bilig, her iki Dünya’da da mutluluğa kavuşmak için gidilmesi gereken yolu göstermek maksadıyla yazılmıştır. Yusuf Has Hâcib’e göre, öteki Dünya’yı kazanmak için bu Dünya’dan el etek çekerek yalnızca ibadetle vakit geçirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir insanın ne kendisine ne de toplumuna bir yararı vardır; oysa başkalarına yararlı olmayanlar ölülere benzer; bir insanın erdemi, ancak başka insanlar arasındayken belli olur. Asıl din yolu, kötüleri iyileştirmek, cefaya karşı vefa göstermek ve yanlışları bağışlamaktan geçer. İnsanlara hizmet etmek suretiyle faydalı olmak, bir kimseyi, hem bu Dünya’da hem de öteki Dünya’da mutlu kılacaktır.

 

Yusuf Has Hâcib bu yapıtında bilimin değerini de tartışır. Ona göre, alimlerin ilmi, halkın yolunu aydınlatır; ilim, bir meşale gibidir; geceleri yanar ve insanlığa doğru yolu gösterir. Bu nedenle alimlere hürmet göstermek ve ilimlerinden yararlanmaya çalışmak gerekir. Eğer dikkat edilirse, bir alimin ilminin diğerinin ilminden farklı olduğu görülür. Mesela hekimler hastaları tedavi ederler; astronomlar ise yılların, ayların ve günlerin hesabını tutarlar. Bu ilimlerin hepsi de halk için faydalıdır. Alimler, koyun sürüsünün önündeki koç gibidirler; başa geçip sürüyü doğru yola sürerler.

 

Yusuf Has Hâcib, astronomi bilimini öğrenmek isteyenlerin, önce geometri ve hesap kapısından geçmesi gerektiğini söyler. Aritmetik ve cebir, insanı kemâle ulaştırır; toplama, çıkarma, çarpma, bölme, bir sayının iki katını, yarısını ve karekökünü alma işlemlerini bilen, yedi kat göğü avucunun içinde tutar. Her şey hesaba dayanır.

 

Bir siyasetnâme veya bir nasihatnâme olarak nitelendirilebilecek Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hâcib’in ve içinde yetiştiği çevrenin ilmî ve felsefî birikimi hakkında çok önemli bilgiler vermektedir. Platon’un devlet ve toplum anlayışı çok iyi bilinmekte ve uygulanmaya çalışılmaktadır. Bilimin ve bilginlerin değeri anlaşılmıştır; bilim, güvenilir bir rehber olarak düşünülmektedir.

 

Kutadgu Bilig

 

Kutadgu Bilig, Türk dillerinin en temel eserlerinden ve Türk dilleri araştırmalarının önemli kaynaklarındandır. İslâmî Türk edebiyatının adı bilinen ilk şair ve düşünürü Balasagun’lu Yusuf Has Hacib tarafından kaleme alınmıştır.

 

Eserini Balasagun’da yazmaya başlayan Yusuf, 1068 yılında memleketinden ayrılarak Doğu Karahanlı Devleti’nin merkezi olan Kaşgar’a gitmiş ve eserini 18 ay sonra, 1069 (Hicrî 462) yılında burada tamamlamıştır. Kitabını bitirince bunu, Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a sunmuş, Han da eseri çok beğendiği için Yusuf’u, takdiren “Hâs Hâcib (Uluġ Hâcib)” tayin etmiştir.

 

“Kutadgu” kelimesi, “saadet, kut” manasındaki “kut” kelimesinin üzerine isimden fiil yapan “+ad-” ekiyle fiilden isim yapan “-gu” ekinin eklenmesi sonucu oluşmuştur ve “bilig”le beraber “saadet, mutluluk veren bilgi/ilim” anlamını taşımaktadır.

 

Eser, insanlara dünyada tam anlamıyla kutlu olmak için gereken yolu göstermek amacıyla kaleme alınmıştır. Yusuf Hâs Hacib, eserinde aruz ölçüsünü kullanmıştır. İlâveler ile birlikte yaklaşık 88 başlık altında toplanan eserin esas kısmını oluşturan bölüm kısaltılmış mütekarip yani fa‘ūlun fa‘ūlun fa‘ūlun fa‘ūl ve vezniyle yazılmıştır (eserde yalnız bir dörtlük içinde tam mütekarip geçmektedir: bk. 3800-3801). 1.-6520. beyitler mesnevi tarzında kendi arasında kafiyelidir. Eserin sonuna eklenmiş olan parçalardan gençliğine acıyıp ihtiyarlığından bahseden 44 beyitlik bir kısım (beyit 6521-6564) tam mütekarip (fa‘ūlun fa‘ūlun fa‘ūlun fa‘ūlun) vezninde olup, kaside tarzında ve aa ba ca şeklinde devam etmektedir. Zamanenin bozukluğundan ve dostların cefasından bahseden 40 beyitlik bir parça (beyit 6565-6604) ise evvelki parçanın vezninde ve tarzındadır. Kitap sahibi Ulu Hâs Hâcib Yusuf’un kendi kendisine nasihat vermesinden bahseden 41 beyitlik parça da (6605-6645. beyitler) eserin aslı gibi, kısaltılmış mütekarip vezninde ve kaside tarzındadır.

 

O dönem için Türk edebiyatında yeni olduğu tahmin ve tasavvur edilen aruz ölçüsünün ilâve parçalardaki kafiye dışında, şair tarafından pürüzsüz bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Eser, yarı hikâye ve yarı temsil tarzında yazılmış olup, arada hareketi hazırlayıcı ve izah edici monologlara ve canlı tasvirlerin bulunduğu sahnelere yer verilmiştir.

 

Kaşgârlı Mahmut ve onun eseri Divânü Lügati’t-Türk ile çağdaştır, hatta hemen hemen aynı yıllarda yazılmış olması o dönem Türkçenin gördüğü itibar açısından da dikkate değer.

Kutadgu Bilig’de ana karakterler şöyledir:

İsim                   Anlamı                       Meslek                        Sembolü  

Kün Togdı      "Gün Doğdu"            Hükümdar            Adalet

Ay Toldı          "Ay Doğdu"   Vezir                     Mutluluk

Ögdülmiş       "Övülmüş"     Bilge                      Akıl (ya da Bilgi)

Odgurmış      "Uyanmış"      Derviş                    Akıbet (Yaşamın sonu)

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
WORDPRESS: 0
DISQUS: